İsrail'in Ortadoğu'daki etkisi, tarihsel olarak sürekli tartışma konusu olmuştur. Foreign Policy dergisinin son yayınında, İsrail'in bir bölgesel güç olma hedefine ulaşmasının önündeki engeller detaylı bir şekilde inceleniyor. Yazıda, İsrail'in askeri gücünün yanı sıra diplomasi ve uluslararası ilişkilerdeki zayıflıkları da ele alınıyor. Peki, İsrail neden bu hedefe ulaşamıyor? Bu sorunun yanıtı, bölgedeki dinamiklerin ve İsrail'in içsel meselelerinin karmaşık doğasında yatıyor.
İsrail, askeri gücünü inşa etmek için büyük yatırımlar yapmış ve bu durum onu bölgedeki en güçlü ordulardan biri haline getirmiştir. Ancak, askeri başarılar her zaman stratejik hedeflerle örtüşmez. Örneğin, son yıllarda yaşanan Gazze ve Lübnan konfliklerinde elde edilen askeri galibiyetler, sürdürülebilir bir barış için yeterli olmamıştır. Bu tür çatışmalar, uluslararası kamuoyunda İsrail'in imajına zarar vermiş ve bölgedeki komşuları ile ilişkilerini zorlaştırmıştır. Ayrıca, içindeki siyasi bölünme ve aşırı sağ grubun yükselmesi, Türkiye, İran ve Arap ülkeleriyle olan diplomatik ilişkileri zayıflatmaktadır. Diplomasi, askeri gücün ötesinde bir gereklilik haline gelmiştir.
İsrail, uluslararası arenada birçok destekçiye sahipken, özellikle son yıllarda bu desteklerin azalması, ülkenin yalnızlaşmasına yol açtı. Amerika Birleşik Devletleri'nin bazı politikalarında değişiklikler yapması, İsrail'in bölgedeki etkisini zayıflatmıştır. Ekonomik yaptırımlar, zorlayıcı diplomasi ve BM kararları gibi faktörler, İsrail'in uluslararası destek bulmasını zorlaştırmaktadır. Özellikle Filistin meselesi üzerindeki tartışmalar, birçok ülkenin İsrail ile ilişkilerinde mesafeli bir duruş sergilemesine neden olmuştur. Bu durum, İsrail'in bölgesel bir güç olma hayallerini daha da uzaklaştırmaktadır.
Sonuç olarak, Foreign Policy dergisinin analizine göre, İsrail'in bölgesel güç olma hedefi, tarihsel, askeri ve diplomatik birçok nedenle sürekli olarak engelleniyor. Bu engeller, sadece askeri üstünlükle aşılacak türden değil; uluslararası ilişkiler, diplomasi ve yerel halklarla barış anlayışı içerisinde çözülmesi gereken karmaşık sorunlardır. İsrail'in bu zorlukların üstesinden gelip gelemeyeceği, önümüzdeki yıllarda Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek önemli bir unsur olarak öne çıkmaktadır.